Funda Arar, sadece Türk Sanat Müziği değil aynı zamanda albümlerinde yer verdiği Anadolu rock, pop ve arabesk tarzı eserleri de başarıyla yorumlayıp sevdiren bir şarkıcı. Ayrıca İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nda boşuna okumadığını ürettiği eserlerle kanıtlayan bir sanatçı. Arar, 24 yılda çıkardığı albümlerinde yer verdiği “Belki Bir Gün”, “Yalnızlık Durağı”, “Körpeciğim”, “İsyan”, “Gizlice”, “Dua”, “Geceler”, “Ağlasam Duymaz”, “Seni Düşünürüm”, “Yalnızlığın Şarkısı” ve “Sevdiklerim”in söz yazarı ve bestecisi. Müzisyen eşi Febyo Taşel ile “Maske”, “Skandal”, “Kül Kedisi”, “Gerisi Bende” ve “Seninim” şarkılarına da imza attı. Sözleri Gülnur Badakal, bestesi Mohammed Shehata Mahmoud Ramadan Saleh ve Ahmet Abdelsalam Abdelgalil Elseify’e ait yeni şarkısı “Korkak” ile hayranlarının karşısına çıkan Funda Arar’la müzikte bugüne kadar yaptıkları ve yapmak istedikleri üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
*İlk albümünüzün üzerinden neredeyse çeyrek asır geçti. 11 albüm, 12 single, 4 EP…
Vallahi o kadar olduğunu bilmiyordum, yemin ederim. Say desen, sayamam şimdi.
*Funda Arar 25 yılın sonunda istediği yerde mi, ne diyor Z raporu?
Bence Funda Arar olmak istediği yerde. İlk günden itibaren müziğimle, yaptığım işle var olmaya çalıştım. Güzel işler de yaptığımı düşünüyorum. Tabii kolay değildi bu 24 yıl; çok zordu, çok yıpratıcıydı, yorucuydu zaman zaman ama mesleğimi ve müziği severek yaptığım için bütün bu olumsuzluklara da katlanıyor insan. Çünkü popüler kültür içinde yaptığınız bu sanat işi çok zor, meşakkatli, yıpratıcı. Psikolojik olarak da sizi çok zorlayan, zaman zaman dengenizi bozan bir meslek. Hele ki son zamanlardaki sosyal medyadan dolayı çok aldırış etmeye çalışmasam da nispeten insanı etkiliyor.
*Anadolu rock, pop, Türk sanat müziği ve arabesk albümler yapan Funda Arar’a “Birini seç” deseler, hangi tarzı, neden seçerdi?
Ben bütün tarzları seviyorum, söylüyorum, dinliyorum. Hangisini mi seçerdim? Aslında yıllarca caz müzik yapmak istedim. Bir caz albümü yapmak istiyorum ve yapacağım.
“Arapsaçı’sız bir konserim olmuyor”
*İTÜ Devlet Konservatuvarı Türk Musikisi Bölümü’ne girerken rol model aldığınız bir şarkıcı mı vardı, yoksa mezun olduktan sonra yaptığınız gibi müzik öğretmenliği miydi hedefiniz?
Amacım hep sahnede olmaktı. Bizim evde hep Türk sanat müziği dinleniyordu. Babam çok sever, repertuvarı çok iyidir. İyi de okur, herhalde genetik olarak ondan geçti bana. Böyle bir ortamda büyüyünce çok sevdik, çok bütünleştim sanat müziğiyle. O yüzden de Türk Müziği Konservatuvarı’na girmek istedim.
*Şimdiye kadar birçok cover yaptınız. Sırada hangi şarkının coverı var?
“Arapsaçı”yla başladı bizim hikâyemiz. Ben çok şanslıyım, çünkü Erkin Koray’la acayip bütünleşmiş bir şarkıyı kadın bir solistin okuması ve sevdirmesi, hiç kolay değildi, ama çok sevildi. Yıllar geçti üstünden ama “Arapsaçı”sız bir konserim olmuyor.
*Funda Arar’dan Kayahan’ın “Yemin Ettim” şarkısı gelir mi cover olarak?
Her dönem, ‘Bu albümde acaba hangi şarkıyı yapacaklar?’ diye beklenti oluştu. Aslında sadece cover şarkılardan oluşan bir albüm yapmak istiyorum.
*İyi ki yapmışım dediğiniz ne var?
Aras… Çünkü evlat bambaşka bir şey!
*Arkandan nasıl anılmak istersiniz?
İyi bir sanatçıydı, diye anılmak isterim.
*Konser öncesi bir ritüeliniz var mı?
Yok… Allah ne verdiyse deyip, Besmele çekip çıkıyorum.
“Onun bir yatağı var, o kadar!”
*Funda Arar’ın paraya acımadığı şey nedir?
Yeme-içme… Hiç acımam!
*Evinizin kaç odası var?
Yukarıda üç, alt katta iki, toplam beş oda…
*Beş odanın kaçı sizin, kaçı eşinizin?
Hepsi benim… Ona ne oluyormuş? Onun bir yatağı var, o kadar!
*Sahne kıyafetleriniz ve ayakkabılarınız ne kadar yer kaplıyor?
Bir odayı onlara ayırdım. Bir giydiğimi bir daha giymemezlik etmiyorum. Onları değiştiriyorum. Uzunu kısa yapıyorum, bir yerine bir şey takıp değerlendiriyoruz.… Devir, eldekini değerlendirme devri…
“Tenise merak saldım!”
*Bir kadın ve sanatçı olarak kendinize yaptığınız yatırımlar neler?
Sahne ve performans için de önemli olduğundan yıllardır spor yapıyorum, evde hocamla beraber. Kardiyo için önemli diye şimdi tenise merak saldım, bakalım. Kendimi beslemek içinse iyi olan şarkıcıları, yorumcuları dinliyorum. Konserlere gidiyorum.
*En son kimin konserine gittiniz?
Teoman’a galiba, Açık Hava’daydı.
*Geçen yıl yani…
Aa pardon! Daha dün gittim Rus Kızıl Ordu Korosu’nun AKM’deki konserine…
*Hobileriniz neler?
Hobi denilebiliyorsa yemek yapmak. Her türlü yemek yaparım. Dolma çeşitleri, içli köfte, börek, zeytinyağlılar, et yemekleri; hepsini çok iyi yaparım.
*Korkularınız?
Örümcekti, böcekti, öyle şeylerden hiç korkmam. Başta kadınlar olmak üzere çoğu insan korkar onlardan. İnsandan başka hiçbir şeyden korkmam.
“Tatilde popüler yerlere gitmem”
*Görmek istediğiniz bir yer var mı?
Var; İskoçya’yı çok görmek istiyorum. Hâlâ gidemedim ama gitmek istiyorum. Ailece seyahat etmeyi seviyoruz. Yeni yerler görmek hoşumuza gidiyor. Vizemizin süresi bitmeden gideriz inşallah!
*Yaz tatili için tercih ettiğiniz yerler?
Daha çok Fethiye tarafları… Bodrum, Çeşme gibi çok popüler yerlere gitmeyi sevmiyorum. Hem çok kalabalık oluyor hem tatil olmuyor. Daha butik, daha sakin yerleri tercih ediyoruz. Gerçi Aras biraz isyan ediyor. 11 yaşında, biraz daha eğlenceli yerler istiyor. Onu da her sene 3-4 günlüğüne öyle bir yere götürüyoruz.
“Ahmet Ümit okudum”
*Son kitap?
Ahmet Ümit’in “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi”…
*Dinlemekten keyif aldığın ya da şarkıcılar?
Çok var… Hangi birini sayayım. Dünyadan Ed Sheeran çok yetenekli, güzel şarkıları var. Marc Anthony’yi çok severim. Türkiye’den kimi dinliyorum…
Tarkan diyeyim, Sezen (Aksu), Nilüfer, Derya’yı (Uluğ) seviyorum; şarkılarını, sesini… Derya Bedavacı var arabesk tarzını iyi söylüyor. Ebru Gündeş güzel… Seviyorum…
“Kin tutmam, küs kalamam”
*En sevdiğiniz ve hiç sevmediğiniz yönleriniz neler?
Sevmediğim çok var, sevdiğim yok. Sevmediklerimle başlayayım: Bir kere bir şey kafama takıldığı zaman onu yapmak için her şeyi zorluyorum. Sabrım yok. Bi sabret… Hayır! O olacaksa o zaman olacak. Çabuk sinirlenirim ama iyi tarafım bu sinir hemen geçer, saman alevi gibi. Öyle kin falan tutmam. Uzun süre küs kalamam kimseyle… Hiç küstüğüm, küs kaldığım ve konuşmadığım insan yok şu an kadar.
*Peki, sanatçılardan ailece görüştüğünüz var mı?
Kubat’la görüşüyoruz en çok.
*Hayatınız film veya kitap olsa adı ne olurdu?
Güzel ama çok zor bir soru. Sadece ismim ‘Funda’ olurdu herhalde?
*Türkiye’de binlerce Funda varken çok yaratıcı olurdu?
Ama bu Funda başka Funda! Ya da ‘Sahne Arkası’ olabilirdi. Esas olaylar sahne arkasında. Görünen değil, arkadakiler… Öyle değil mi? Yalan mı?
*Funda Arar bir stadyum konseri verse kadrosunda kimlerin olmasını isterdi?
Gene mi isim vereceğim?
*Bir zahmet!
Yanımda olmasını istediğim çok arkadaşım var. Canım ciğerim Kubat’ı alırdım. Tarkan’ı, Ebru Gündeş’i isterdim. Yaşasaydı Müslüm Gürses olsun isterdim. Sezen Aksu olsun isterdim.
Özkan abi rahmetli olmasaydı MFÖ. Demet Akbağ çok keyifli olurdu. Karşılıklı espriler yapar, şarkılar söylerdik… Konservatu-vardan arkadaşım Ata Demirer çok efsane olurdu. Yenilerden Semicenk, Aleyna Tilki… Bu kadar yeter herhalde. Herkesi saydım neredeyse!
Kaynak : http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/ali-eyuboglu/funda-arar-devir-elindekini-degerlendirme-devri-7135548
