Kozack, düzenlediği basın toplantısında, küresel ekonomideki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD ekonomisinin performansının son birkaç yıldır dikkate değer derecede güçlü olduğuna işaret eden Kozack, enflasyon azaltma sürecinin çoğu kişinin korktuğu kadar maliyetli olmadığını dile getirdi.
Kozack, Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) seviyesinin salgın öncesi eğilimi aşan tek G20 ekonomisinin ABD olduğuna dikkati çekerek, bunun küresel ekonomi için de iyi olduğunu vurguladı.
Fed’in eylemlerine yanıt olarak enflasyonun düştüğünü ve yüzde 2 hedefine doğru ilerlediğini söyleyen Kozack, ülkede çekirdek kişisel tüketim harcamaları enflasyonunun bu yıl sonunda yaklaşık yüzde 2,5 olmasını beklediklerini ve gelecek yıl ortasına kadar hedefe geri döneceğini öngördüklerini aktardı.
ABD’nin büyümesinde yavaşlama beklentisi
Kozack, enflasyonda yılın başında görülenden daha az yukarı yönlü risk olduğunu belirterek, Fed’in faiz indirimi döngüsünü başlatmasının uygun olduğunu düşündüklerini söyledi.
Bununla birlikte, yukarı yönlü risklerin daha az olsa da tamamen ortadan kalkmadığını anlatan Kozack, Fed’in faiz indirimlerinin hızını ve kapsamını gelecek ekonomik verilere göre ayarlaması gerektiğine dikkati çekti.
Kozack, ABD büyümesinin yavaşlamasını beklediklerine işaret ederek, bunun ekim ayında yayımlanacak Dünya Ekonomik Görünüm tahminlerine de yansıyacağını kaydetti.
“BRICS’e katılım her ülkenin kendi kararı”
Türkiye’nin BRICS’e katılım beyanına işaret edilerek, IMF’nin Birlikte herhangi bir tehlike görüp görmediğine yönelik soru üzerine Kozack, BRICS veya diğer ülke gruplarının derinleşen bağlarının, üyeler arasındaki parçalanmayı azaltmayı ve ticaret ile yatırım maliyetlerini düşürmeyi amaçladıkları takdirde teşvik edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kozack, bu tür girişimlere katılmanın her ülkenin kararı olduğunu vurguladı.
Kaynak : Bloomberg HT