Yakın zamana kadar dünyada bir çok insan elektrikli araç almayı çevresel nedenlerin yanı sıra ekonomik açıdan da mantıklı buluyordu.
Öte yandan, bazı ülkelerde elektrikli araç sübvansiyonlarının ve vergi indirimlerinin kaldırılması, makul fiyatlı modellerin eksikliği, artan sigorta primleri, yüksek onarım maliyetleri ve ikinci el satış değerinin düşeceğine dair endişeler, insanların tercih nedenlerine ilişkin bu denklemi bozdu.
Hali hazırda şarj altyapısına ilişkin endişeler devam ederken, bir de bu araçların tüketiciye olan maliyetinin artması elektrikli araçlara olan adaptasyonu yavaşlattı.
BloombergNEF, geçtiğimiz yıl için toplam sıfır elektrikli araç satışının yüzde 29 arttığını tahmin ediyor. Bu oran önceki yılın yarısından daha az gerçekleşiyor. Bu yıl satışlardaki büyümenin daha da yavaşlayarak yüzde 21’e düşeceği öngörülüyor.
Danışmanlık firması JSC Automotive’in genel müdürü Jochen Siebert “Elektrikli araçları ilk başta benimseyen kesim bir elektrikli araca sahip olmanın olumsuz yanlarına karşı daha uyumlu. Pazar bu öncü müşterilerden uzaklaştı ve çoğu tüketici sadece ‘yaşam tarzları için mantıklı’ bir araca ihtiyaç duyuyor” şeklinde konuştu.
Bloomberg Intelligence analistlerinden Steve Man’e göre ABD’de elektrikli araçların benimsenmesini yavaşlatan başlıca etkenler, uygun fiyatlı modellerin eksikliği ve yüksek borçlanma faiz oranları.
Man, birçok otomobil üreticisinin 2026’ya kadar 25 bin ila 40 bin dolar arasında fiyatlandırılan daha uygun fiyatlı elektrikli aracı piyasaya sürmeyi planladığını ifade etti.
Tesla ise bu hafta yaptığı açıklamada daha düşük maliyetli bir araç için planlarının ilerlediğini söyledi.
Kaynak : Bloomberg HT