Türkiye İş Bankası’nın 100. yılında ‘Atatürk Vizyonuyla Gelecek 100. Yıla Bakış’ Konferansı’nda konuşmacı olan Chicago Üniversitesi Ekonomi Profesörü Prof.Dr. Ufuk Akçiğit Bloomberg HT’nin sorularını cevapladı.
Akçiğit, verimlilik artışının önemini vurgularken, Türkiye’nin güçlü kaslarını belirleyip o olanlarda yapay zeka yatırımlarının yapmasının daha iyi olacağını vurguladı.
Akçiğit’in konuşmasında öne çıkan detaylar şöyle:
“Ülkelere baktığımız zaman öncelik verdikleri şeyler çok benzer; eğitim, piyasa rekabeti ve verimliliği çok önceliklendiriyorlar. Verimlilik artışı olmadan ekonomik büyüme olamaz. Verimlilik artışlarının sebepleri ülkelere göre farklılık gösterebilir. Örneğin Polonya’ya baktığımız zaman kamu iktisadi teşebbüsleri vardı. Onları rekabetin içine soktular uzun vadede Polonya ekonomisinin 2030’da İngiltere’ye geçmesi bekleniyor. Güney Kore ise bilimsel gelişmeyi en başından beri çok önemli bir noktaya koymuştu. Biz fakir bir ülkeyiz bizi yönlendirmesi için değerlerimizden faydalanmamız lazım diyerek; dünyadaki 18 tane değerini Kore’ye getirdiler ve çok önemli bir araştırma kurumunu kurdular”
Verimlilik konusunda Türkiye’nin ilerleme göstermediğini söyleyen Akçiğit, “Türkiye’deki verimli hikayesinden ne yazık ki verimli artışımız yok. Bir ileri bir geri uzun vade baktığımız zaman sıfır verimlikten gelen büyüme var. Kısa vade yaşadığımız büyümelerden gelen büyümeler geçici, bulunduğumuz yere tekrar geliyoruz. Enflasyon ekonomik stabilite eksikliğinden kaynaklanıyor. Politikalarımızın bir koordinasyon içinde olması gerekiyor. Biz hep para politikaları üzerinden büyüyeceğimizi düşünüyoruz. Tansu Çiller dönemde de aynı şeyleri tartışıyorduk, bugün de aynı şeyleri tartışıyoruz” dedi.
“Türkiye güçlü kaslarına yatırım yapmalı”
Akçiğit, “Türkiye’de ekonomiye giren firmaların verimli çıkanların altında. Ekonomik merkeziyetçilikten uzaklaşıp daha çok rekabetin olduğu özel girişimcinin ileriye itti bir ortama dönmemiz gerekiyor. Türkiye’de Kit’lerin verimlilik artışı özel firmalara göre daha düşük” diye ekledi.
Dünyanın çok büyük devrimlerden geçtiğini yapay zekanın da bunlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Akçiğit, “genellikle bizim gibi orta gelir tuzağına takılmış ülkeler biraz da gelişmiş ülkelerle rekabet etmekten çekiniyorlar. Biz arkada onları takipçi olarak kalalım gibi düşünüyorlar ama teknolojik devrim ortamları orta gelir için yeni fırsatlar yaratıyor. Doğru eğitim politikalarıyla, doğru yatırımlarla orta gelir seviyesindeki ülkeler en zengin ülkelerle ciddi şekilde masaya oturacak konuma geliyor. Örneğin elektrikli arabalar konusunda Çin çok fakir bir ülkesi olmasına rağmen, dönüşümü öyle bir kullandı ki dünyadaki en önemli üretici haline geldi. Bu yapay zeka konusu için de geçerli. Nasıl Türkiye’nin güçlü kasları ile bir araya getirebiliriz? Türkiye’nin güçlü kasları neler; tarım ve sağlık alanı. Türkiye’de çıkan makalelerin yüzde 50’si sağlık alanında. Biz yapay zekayı ve tarımla, sağlıkla nasıl birleştirebiliriz, yapılan yatırımlar kıymetli yatırımlar ama başka ülkelerin izinden gitmek bizi hep ikinci olarak bırakacaktır” dedi.
Kaynak : Bloomberg HT