Uzaya dev aynalar fırlatıp Güneş ışınlarını Dünya’ya yansıtma yeni değil. Yıllardır bazı araştırmacılar, Güneş ışığını Dünya’ya yansıtmanın enerji üretimi ve afet bölgelerinde acil aydınlatma gibi alanlarda faydalı olabileceğini savunuyor. Ancak bu fikir sürekli tartışmalı oldu; çünkü uzaya yerleştirilecek dev yansıtıcı yüzeylerin hem gökyüzü gözlemlerini hem de doğal ekosistemleri tehdit edeceği biliniyordu. Kaliforniya merkezli bir girişim olan Reflect Orbital, şimdi bu tartışmayı çok daha hararetlendirdi. Zira şirket, 2030’a kadar tam 4.000 dev yörünge aynasını Dünya çevresine yerleştirmeyi planlıyor. Bilim dünyası ise bu plana sert şekilde karşı çıkıyor.
Reflect Orbital, Yörüngeye 54 Metrelik Dev Aynalar Yerleştirmek İstiyor
Reflect Orbital’in hedefi, gece Güneş ışığı sağlayabilen ilk ticari sistem olmak. Şirket, geçtiğimiz günlerde FCC’ye (Amerikan Havacılık İdaresi) yaptığı başvuruyla projenin ilk deneme uydusunu resmen duyurdu. 2026’da fırlatılması planlanan Earendil-1, 18 metrelik kare bir ayna ile çalışacak ve seçili bölgelere karanlık saatlerde Güneş ışığı yansıtacak.
Ancak bu sadece başlangıç. Çünkü nihai projede yer alacak uydular, 54 metre genişliğinde dev aynalara sahip olacak. Bu aynalar, aynı Starlink uyduları gibi alçak Dünya yörüngesinde konumlandırılacak. Bu kadar büyük ve bu kadar alçak bir yörüngede dönen yüzlerce ayna, gökyüzünde olağanüstü parlak izler bırakacağından, bilim insanlarına göre teleskoplardan çıplak göze kadar her seviyede gözlem üzerinde kaçınılmaz bir etki yaratacak. Bilim dünyasının bu projeye yönelik eleştirilerin arkasında da temelde bu yatıyor. Royal Astronomical Society’den Robert Massey, projenin temel amacının geceyi aydınlatmak olduğunu hatırlatarak, “Bu astronomi açısından neredeyse felaket tanımına girer” açıklamasını yaptı.
Aynaların büyüklüğü kadar parlaklık seviyeleri da endişe yaratıyor. Rubin Gözlemevi’nin baş bilim insanı Anthony Tyson, her bir aynanın Ay’dan dört kat daha parlak görünebileceğini söylüyor. Bu, yalnızca gözlemi bozmakla kalmayıp hassas teleskop sensörlerine zarar verebilecek yoğun ışık yansımaları anlamına geliyor. Astronomlara göre bu proje gerçekleşirse hem uzun pozlama yapılan gözlemler kesintiye uğrayacak, hem de veri kümelerinde onarılamaz parazit izleri oluşacak. Bu da astronomi çalışmalarına ağır bir darbe vuracak.
Eleştiriler sadece astronomiyle sınırlı değil. Işık kirliliği, göçmen kuşlardan böceklere kadar sayısız türün biyolojik saatini etkiliyor. BugLife’tan David Smith, “Doğa, milyarlarca yıldır gece–gündüz döngüsüyle yaşıyor. İnsanlık bu döngüyü tek tuşla değiştirmeye kalkarsa bunun bedeli çok ağır olur” diyor. Uzmanlara göre özellikle göç rotaları, üreme döngüleri ve gece avlanan türler bu projeden ciddi zarar görebilir.
Reflect Orbital ise tüm bu eleştirilere karşı aynalarının yalnızca 5 km’lik dar alanları kısa süreli aydınlatacağını ve geri kalan zamanda ışığı tamamen kesecek açıya döneceğini savunuyor. Ayrıca şirket, astronomları “gözlemevlerinin olduğu koordinatları kaçınma listesine ekleyerek” koruyabileceklerini iddia ediyor. Fakat gökbilimciler bu açıklamayı ikna edici bulmuyor. Çünkü geçmişte Starlink gibi çok daha sönük uydular için bile yapılan “kaçınma” stratejileri pratikte etkili olmadı.
ABD Hava Kuvvetleri’nden de hibe alan Reflect Orbital, bu hizmete ilgi duyan kurumlardan ve yerel yönetimlerden 250 bini aşkın başvuru aldığını iddia ediyor. FCC’ye yapılan başvuruda da buna vurgu yapılıyor. Eğer izin çıkarsa, insanlık tarihinde ilk kez, gökyüzü ticari aydınlatma için planlı olarak “yeniden tasarlanmış” olacak. Tabii bunu yaparken de Dünya’nın doğal dengesini riske atmış olacak.
Kaynak : https://www.donanimhaber.com/astronomlar-yorungeye-dev-aynalar-yerlestirilmesine-karsi-cikiyor–197617