Galatasaray Futbol A Takımı Teknik Direktörü Okan Buruk, kulübümüzün kurulduğu Galatasaray Lisesi’nde öğrencilerle bir araya gelerek onların sorularını yanıtladı.
Hocamızın açıklamaları şu şekilde oldu:
“Öncelikle burada, bu güzel salonda, bu güzel okulda, birbirinden güzel öğrencilerimizle, sevgili müdürümüz ve değerli büyüklerimizle birlikte olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Buraya gerçekten isteyerek geldim. Sizleri görmek, sizlerle bir şeyler paylaşmak, sorularınıza cevap verebilmek, sizlere bir şeyler anlatabilmek benim için çok değerli. Öncelikle bunu söylemek isterim.”
“Futbola 11 yaşında Galatasaray’da başladım. Daha sonra 18 yaşında A takıma çıktım. Uzun yıllar Galatasaray’da futbol oynadım. Çok büyük başarıların içinde yer aldım. Galatasaray için en değerlilerinden biri elbette şampiyonluklardır ama Avrupa’da kupa kazanmış bir takımın parçası olmak bambaşka bir gururdu. Galatasaray’ın vizyonunu ve hedeflerini hepiniz biliyorsunuz.”
“Şu anda teknik direktör olarak görevimin başındayım. Futbolculuk döneminde Galatasaray’ın en yüksek başarı dönemlerinden birinde sahadaydım; şimdi teknik direktör olarak buradayım. Daha önce birçok takımda çalıştım ama Galatasaray’da teknik adam olarak görev almak benim için çok önemli ve çok değerli. Çünkü iyi bir Galatasaray ailesinden geliyorum ve Galatasaray’ın değerleriyle büyüdüm. En küçük yaştan A takıma uzanan bu yolculuk benim için çok kıymetli.”
“Burada sizlerle birlikte olmaktan çok mutluyum. Güzel formalarınızı görüyorum, gülen yüzlerinizi görüyorum. Bizim de en büyük isteğimiz sizleri ve taraftarlarımızı mutlu etmek. İnşallah bu sene hem Türkiye’de hem Avrupa’da bunu daha fazla yapacağız. Sizlerin büyük hedefleri ve idealleri olduğunu biliyorum. Bizim de aynı şekilde hedeflerimiz ve ideallerimiz var.”
“Galatasaray’da sorumluluk çok büyüktür. Çünkü burada her zaman kazanmak zorundasınızdır. Bu baskıyı her takım hisseder ama Galatasaray’da daha fazladır. Milyonlarca taraftarı mutlu etmek zorundasınız. Bu sorumluluk, özellikle yabancı bir hoca için bazen aynı duyguyla yaşanamayabilir ama ben Galatasaraylı olduğum için bu duyguyu çok derinden hissediyorum.”
“Son dört seneye baktığımızda, benim göreve geldiğim dönemden itibaren Galatasaray futbol anlamında çok daha yükselen bir grafik çizdi. Galatasaray’ın değerleri her zaman sabittir; siz onlara uyarsınız, onları yaşarsınız. Galatasaraylı olmak başlı başına bir kültürdür. Takım tutmak ayrı bir şeydir; Galatasaraylı olmak çok daha farklı bir şeydir.”
“Galatasaray’ın hedefleri hiç bitmez. Avrupa’da yeniden yükselmek en önemli amaçlarımızdan biri. Yönetimimiz ekonomik anlamda olduğu kadar sportif anlamda da çok büyük bir çaba gösteriyor. Başkanımız Sayın Dursun Özbek’in gayretleriyle biz de saha içinde bu hedefleri daha yukarıya taşımaya çalışıyoruz.”
“25 yıldır Türkiye’ye Avrupa kupası gelmiyor. En son UEFA Kupası’nı kazandığımız dönemden bu yana böyle bir başarı yaşanmadı. O süreçte aktif olarak sahada olan biri olarak söylüyorum; Avrupa’da yeniden bir kupa kazanmayı hayal etmemiz gerekiyor. Kazanırsınız ya da kazanamazsınız ama her turnuvaya bu hayalle çıkmak zorundasınız. Biz bu hayali kuruyoruz. Futbolcu olarak yaşadığım bu gururu inşallah teknik direktör olarak da yaşamak istiyorum.”
“Artık Avrupa’ya daha yakınız. Evet, beş büyük ligden biri değiliz ve buraya oyuncu getirmek zor oluyor. Ama Şampiyonlar Ligi’ndeki performansımız Türk futbolunun dikkat çekmesini sağlıyor. Ülke futbolunun da yükseldiğini düşünüyorum.”
“KARİYERİMİN DÖNÜM NOKTASI, GALATASARAY’A GELİŞİM”
“Kariyerimdeki dönüm noktası kesinlikle Galatasaray’a gelişimdir. Daha önce farklı takımlarda başarılar elde ettim ama Galatasaray’a gelmek benim için bambaşka bir dönüm noktasıydı. Doğru zamanda doğru insanlarla geldim. Bu da benim için kader anıdır.”
“Son üç sezonda şampiyon olduk. Bunun nedeni, doğru oyuncu grubu, doğru teknik ekip ve doğru yönetimle birlikte hareket etmemizdir. Bu sezon hedefimiz dördüncü şampiyonluğu yaşamak ve beşinci yıldızı takmaktı; bunu da başardık. Beşinci yıldızı takmak hem benim hem oyuncularım için çok değerliydi.”
“Şampiyonlar Ligi en büyük arenadır. Oyuncuların motivasyonu da orada farklı oluyor. Şampiyonlar Ligi maçları öncesi ve sonrasında lig maçlarında aynı konsantrasyonu yakalamak zor olabiliyor. Ama bu baskıyı yönetmeyi öğrenmek gerekiyor.”
“İtalya yıllarımda çok büyük yıldızlarla oynadım. Ronaldo gibi dünya futbolunun en önemli oyuncularıyla aynı sahayı paylaşmak büyük bir deneyimdi. Orada sadece futbolcu olarak değil, Türkiye’yi temsil eden bir birey olarak da sorumluluk taşıyorsunuz.”
“GALATASARAYLI OLMAK, DOĞRU BİREY OLMAKTIR”
“Galatasaray’ın beni yetiştirme süreci çok değerlidir. 11 yaşında altyapıya girdim. Hocalarımız bize Galatasaray kültürünü, disiplinini, davranış tarzını çok net şekilde öğretti. Galatasaraylı olmak hem saha içinde hem saha dışında doğru bir birey olmak demektir.”
“Gençlere tavsiyem; sadece futbolda değil, hayatın her alanında disiplinli olmak, çok çalışmak ve yaptığınız işi sevmektir. Futbolun güzel yanı herkesin yorum yapabilmesidir. Eleştiri de övgü de olacaktır. Ama profesyonel bir sporcu olarak sosyal medya yorumlarından uzak durmak gerekir. Oyuncularıma da hep bunu öneririm.”
“Transfer konusunda doğru oyuncuları takıma katmak çok önemlidir. İsimden çok takıma katkı önceliklidir. Bu yıl yöneticilerimiz ne istediysek yaptı; hepsine teşekkür ediyorum.”
“Icardi ve Osimhen gibi çok değerli iki forvetimiz var. İkisini de en doğru şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Osimhen’in transferi büyük bir başarıydı; kimsenin inanmadığı bir şeyi başardık.”
“Son olarak, burada olmak benim için çok değerliydi. Hepinize çok teşekkür ederim.”



