Güneş enerjisi teknolojileri son yıllarda hızla büyüyüp gelişirken, verimlilik artışı konusunda da önemli mesafe kat edildi. Ancak bu alanda beklenen büyük sıçrama henüz gerçekleşmiş değil. Geleneksel silikon tabanlı güneş panelleri hâlâ dünya genelinde enerji üretiminde baskın rol oynarken; daha hafif, daha verimli ve maliyeti düşük yeni nesil teknolojiler için arayış sürüyor. Bu arayışta öne çıkan perovskit, güneş enerjisi alanında üçüncü nesil devrimin anahtarı olarak görülüyor. Perovskit paneller, laboratuvar ortamında elde edilen sonuçlarla çok daha yüksek verimlilik vadediyor. Ne var ki endüstriyel ölçekte üretim ve dayanıklılık, sektörün hâlâ aşamadığı engeller olarak perovskitin önünde duruyor.
Bu engelleri aşmak için önemli adımlar atan şirketlerin başında gelen GCL Perovskite, laboratuvar ortamında elde edilen sonuçları endüstriyel ölçekte tekrarlama yolunda önemli bir adım daha attı. Çin merkezli şirket, bugüne kadar seri üretimi gerçekleşen en büyük perovskit modülünü üretmeye başladı. 2,76 m² (2.400 × 1.150 mm) ölçüsündeki bu modül, dünya çapında seri üretime giren en büyük perovskit panel olma özelliğini taşıyor.
GCL Perovskite, Çin’deki Yeni Tesisinde 2 GW Üretim Kapasitesi Hedefliyor
Bu panelin endüstriyel ölçekteki üretimi, Çin’in Jiangsu eyaletinde kurulan ve ilk fazı Haziran ayında faaliyete giren yeni üretim tesisi sayesinde mümkün oldu. Perovskit modüllerini endüstriyel ölçekte üretmeye uygun büyük ölçekli ilk tesislerden biri olarak öne çıkan ve toplam 2 GW üretim kapasitesi hedefleyen bu tesiste, laboratuvar verimliliklerini saha koşullarına taşımak için özel olarak tasarlanmış yüksek hacimli üretim hatları bulunuyor. Bu tesisin sunduğu yenilikleri sadece modül boyutu ile sınırlı değil. Şirket, geleneksel Siemens yöntemine kıyasla %70 daha az enerji kullanarak ve üretim alanını %42 küçülterek monokristal düzeyinde saflıkta granüler silikon üretiyor. Bu silikon, karbon ayak izini büyük ölçüde düşürerek yıllık 10,48 milyon ton daha az CO₂ salımı sağlıyor.
GCL’nin bu tesisle hedefi, laboratuvar testlerinde elde edilen yüksek verimlilik değerlerini gerçek saha koşullarında da sürdürülebilir hâle getirmek ve perovskit teknolojisini GW ölçeğinde ticarileştirmek. Bu, endüstride “lab-to-factory gap” olarak adlandırılan laboratuvardaki başarı ile seri üretim arasındaki boşluğu kapatma açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
GCL, baboratuvar testlerinde tek eklemli perovskit modüllerde %19,04, perovskit ile geleneksel silikon tabakalarının bir araya getirildiği tandem modüllerde ise %29,51 verimliliğe ulaştı. Şirket yeni nesil tasarımlarda teorik olarak %45’e yakın verimliliğin mümkün olacağını belirterek, pervoskitin sunduğu potansiyelin altını çiziyor.
GCL’nin belki de en dikkat çekici başarısı yüksek verimlilik değerlerini sahada da korumayı başarması. GCL’in modülleri hem yüksek irtifa ve yoğun UV radyasyonunun hâkim olduğu test sahalarında hem de Kubuqi Çölü’nün aşırı sıcaklık ve kum aşındırması gibi zorlayıcı koşullarında istikrarlı performans gösterdi.
GCL’in bu hamleleri, güneş enerjisi alanında ezberleri bozma potansiyele sahip. GCL’nin projeksiyonlarına göre, yeni modüller watt başına 0,075 doların altına inerek, geleneksel silikon panellere kıyasla maliyeti yarı yarıya düşürüyor. Bu modüllerin sadece laboratuvarda değil, gerçek dünya koşullarında da başarılı bir performans sergilemesi, perovskitin yaratabileceği dönüşüme olan inancı arttırıyor. Bu inancın sektörde ne ölçüde karşılık bulacağını bekleyip göreceğiz. Ancak atılan bu son adımların umut verici olduğu yadsınamaz.
Kaynak : https://www.donanimhaber.com/perovskitte-yeni-rekor-gcl-en-buyuk-perovskit-modulunu-uretti–199248



