Tarım ve bununla gelen yiyecek güvenliği, dünyanın sürdürülebilir geleceği için için kritik öneme sahip. Bugüne kadar geliştirilen teknolojiler, tarımda mevcut sistemleri sadece kolaylaştırmaya yönelikti. Dyson ise daha yenilikçi bir yaklaşım benimseyerek sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturmayı başardı.
Daha önce şehir içinde tamamen kapalı alanlarda topraksız ve dikey üretim tesisleri kurmaya çalışan şirketler ya iflas etti ya da yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu başarısız olan şirketlerin sunduğu devasa teknolojik değişim çok şey vaat etse de, dünyamızın sunduğu doğal kaynakları ihmal etmesi nedeniyle hiçbir zaman rekabetçi olamadı.
LED ışıklar, özel ısıtıcılar ve besin solüsyonlarıyla büyüyen dikey tarım tesisleri; enerji krizleriyle çok büyük darbeler aldı. Dyson’ın tarım birimi ise sektörde yaşanan tüm bu sorunları farklı bir bakış açısıyla çözdü.
Şirket, önce hızlı getiri bekleyen ve ciddi kâr hedefleyen risk sermayelerinden uzak durup, kendi öz sermayesiyle 2013’ten beri toprak alıp işletmeye başlamış. Böylece 36.000 dönüm arazi ile ciddi anlamda geleneksel tarım yapan bir şirket hâline gelmiş. Ürettikleri arasında patates, şeker pancarı, bezelye, buğday, arpa, baklagiller yer alırken, hatta büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık bile yapmakta.
Bu şekilde şirket önce tarım şirketi olup bunu öğrenmiş ve üzerine teknoloji eklemeye başlamış. Teknolojik ürün olarak, diğer şirketlerin marul gibi hızlı yetişen ürünleri seçtiği yerde, şirket çilek gibi değerli bir ürüne odaklanarak işe başlamış.
Kapalı bir sera ortamında dikey tarım yaparken, dönen silindirler (24 metre x 5,5 metre) içindeki çileklerin bedava güneş ışığından eşit şekilde yararlanması sağlanmış. Böylece aynı sera alanında 2,5 kat fazla yetiştirme alanı elde edilmiş. Güneş ışığının olmadığı karanlık kış günlerinde ise eksik kalan gün ışığı özel LED ışıklarla tamamlanmış.
Isıtma ve besin ise aslında seranın dışında bulunan ve enerji ile gübre merkezi gibi davranan Anaerobik Çürütücü tarafından sağlanıyor. Burası Dyson çiftliklerinin tarım artıklarıyla beslenirken elektrik, ısı, gübre ve hızlı gelişime katkıda bulunan karbondioksit üretmekte.
Anaerobik Çürütücü’ye atılan tarım atıkları, havasız ortamda bakteriler tarafından parçalanarak yanıcı gazlar elde edilmekte. Bu gazlar yakılarak elektrik ve ısı üretimi sağlanmakta. Dyson burada kalan katı maddeleri gübre olarak kullanırken, yakım sonucu oluşan karbondioksiti seraya göndererek bitkilerin gelişimini hızlandırıyor. Yani genelde yakılan tarım artıklarıyla dört farklı değerli ürün elde edilmiş. Böylece diğer şirketlere ciddi yük olan doğalgaz, elektrik, gübre gibi önemli maliyetlerden tamamen kurtulmuş. Toplam 10 bin eve yetecek kadar enerji üreten bu tesis, tarım şirketini aynı zamanda ciddi bir enerji şirketi hâline de getirmiş. Üstelik bu enerji üretim tesisi o kadar büyük ki, ürettiği enerjinin sadece %10’unu kendisi kullanmakta, geri kalan %90’ı ise şebekeye satılmakta.
Hasat esnasında ise robotik kollar kullanılarak insan ihtiyacı azaltılmış. Bu kollar üzerlerindeki kameralarla her bir çileği en olgunlaştığı anda tespit edip, iz bırakmadan kibarca kopartıyor. Diğer otomatik sistemler sayesinde, dönüm başına 35 kişinin çalıştığı seralar yerine ayda 200 bin çilek üretimi sadece 3-4 kişiye düşürülmüş. Ayrıca küflerin gelişimini azaltan UV ışık saçan gezici robotlar ve gerekli yerlere zararlı böcekleri yok eden yararlı böcekleri salan robotlar geliştirilmiş. Yararlı böcekler sayesinde serada %90 oranında daha az pestisit (böcek ilacı) kullanılmış.
Bu teknolojilerin bulunduğu cam sera, toplam 26 dönüme yayılıp güneşin eksik olduğu ve kışın soğuğun fazla olduğu İngiltere’de yılda 1250 ton çilek üretmekte. Yılda 12 ay üretim yapılıyor ve yazınki kadar lezzetli çilekler kışın marketlere yüksek fiyattan sunuluyor.
Şirket bundan sonrası için arazi, biyogaz tesisi ve akıllı seraya dayanan üçlü sistemini yaygınlaştırmaya ve daha farklı ürünler ilave etmeye çalışan AR-GE’sine devam edecek. İleride biyogaz tesisinden çıkan, katı ama besince zengin atıkların balıklarda kullanıldığı hidroponik çilek üretiminde değerlendirilerek gübre ihtiyacının daha da azaltılması planlanıyor. Bu sistemde, bu atığı yiyen balıkların dışkıladığı su; bitkiler için zengin bir besin kaynağına sahip sıvı olarak çilek bitkilerinin köklerine verilmekte.
Kaynak : https://www.donanimhaber.com/tarima-teknoloji-getiren-dyson-diger-teknoloji-sirketlerini-alt-e–199407


