Pompeii’de ortaya çıkarılan yeni bir inşaat alanı, Roma betonunun olağanüstü dayanıklılığının ardındaki yönteme şimdiye kadarki en net bakışı sağladı. MIT’den çevre mühendisi Admir Masic ve ekibinin yürüttüğü son çalışma, Romalıların ünlü dayanıklı betonlarını üretirken gerçekten de “sıcak karışım” tekniğini, özellikle de sönmemiş kireci kullandığını kesin olarak doğruladı.
Araştırma, Romalıların beton oluştururken tıpkı günümüz Portland çimentosuna benzer biçimde yarı akışkan bir harç ile iri taş ya da tuğla parçalarından oluşan agregayı birleştirdiklerini ortaya koyuyor. Modern çimento yüksek ısıda işlenen kireçtaşı ve kil karışımından elde edilirken antik betonda kullanılan agrega yumruk büyüklüğünde taş veya tuğla parçalarından oluşuyordu.
Antik betonun sırrı çözüldü
Vitruvius’un De architectura adlı eserinde betonu oluşturan duvarların kalınlığından, tuğla ya da lav taşlarıyla güçlendirilen örgü yapısından ve harçta kullanılan hidratlı kireç ile volkanik tefra karışımından söz ediliyordu. Ancak bu tarif, sıcak karışım yönteminin izlerini taşımıyordu. Vitruvius, sönmemiş kirecin önce suyla karıştırılıp sönmüş kireç haline getirildiğini, ardından diğer malzemelerin eklendiğini yazmıştı. Masic’in ekibi, 2019’dan bu yana Raman spektroskopisi ve çok dedektörlü EDS gibi ileri yöntemlerle antik betonun kimyasal yapısını inceliyor. 2023’te Privernum’dan alınan örneklerde görülen beyaz mineral parçalarının aslında sönmemiş kireçten oluştuğu ve üretim sırasında özellikle yüksek sıcaklıkta karıştırılarak betona dahil edildiği anlaşılmıştı. Araştırmaya göre kalsiyum açısından zengin bu kireç taneleri, çatlak oluştuğunda suyla temas ederek çözünüyor ve yeniden kristalleşip çatlakları dolduran kalsiyum karbonat oluşturuyor. Böylece beton zaman içinde kendi kendini güçlendirebiliyor.
Yeni Pompeii bulguları bu tabloyu daha da netleştiriyor. Antik kentin kalıntıları arasında yakın zamanda açığa çıkarılan şantiyeden alınan örneklerin izotop analizleri, Privernum’da görülenle aynı türde kireç tanelerinin burada da bulunduğunu ortaya koydu. Bu şantiye, Vezüv’ün MS 79’daki patlamasıyla adeta olduğu gibi korunmuş. Üstelik örneklerdeki bozulmamış kalsiyum oksit parçacıkları, kirecin diğer kuru bileşenlerle önceden karıştırıldığını, yani sıcak karışım sürecinin hazırlık aşamalarının birebir uygulandığını doğruluyor. Betonda kullanılan volkanik külün ponza içerdiği de tespit edildi. Bu ponza parçacıkları zaman içinde çevresindeki çözeltiyle etkileşerek yeni mineral birikintileri oluşturuyor ve yapının dayanımını daha da artırıyor.
Bulgular modern beton araştırmaları için de büyük önem taşıyor. Masic, Roma betonunun “dayanıklı, kendini yenileyen ve dinamik” yapısından ilham alarak daha sürdürülebilir, kendi kendini onarabilen modern betonlar geliştirmeyi amaçlayan bir şirket kurmuş durumda Öte yandan Masic, Vitruvius’un anlatılarının yanlış olmadığını, esasında sıcak karışı tarifini yaptığını ancak metnin bugüne dek yanlış yorumlanmış olabileceğini düşünüyor.
Kaynak : https://www.donanimhaber.com/antik-ve-dayanikli-roma-betonunun-tarifi-dogrulandi–199564



